top of page

Company Profile

orta cizgi.jpg

Tanıtım

Ülkeler arasındaki ekonomik büyüme farklılıkları ve bunun nedenlerini, sermaye birikimini destekleyen geleneksel modellerin yanı sıra, bir takım yeni faktörlerle açıklamaya çalışan birçok model, yeni büyüme teori çıktıları ve bunların ekonomik büyümeye etkilerini açıklamaya çalışan endeksler oluÅŸturulmaktadır. Bu kitapta yeni nesil araÅŸtırmalar 4 ana baÅŸlık altında 29 farklı endeksle incelenmiÅŸtir. Her bir endeks için öncelikle genel literatür araÅŸtırması yapılmış olup ayrıca ilgili endekse yönelik Çin’in sahip olduÄŸu endeks deÄŸeri, ülke sıralaması ve literatür araÅŸtırması, Türkiye’nin sahip olduÄŸu endeks deÄŸeri, ülke sıralaması ve literatür araÅŸtırması yapılmıştır. Ayrıca, kitapta Çin ve Türkiye’nin her bir endeks düzeyinde grafiklerle desteklenen karşılaÅŸtırılmaları yapılmıştır.

​

Kitabın araÅŸtırma konusu, ekonomik büyümenin göstergesi olan 29 farklı endeks incelenerek, Türkiye’nin ve Çin’in ekonomik büyüme anlamında son 20 yılda (2000-2020) nasıl bir performans sergilediklerini ortaya koymak ve diÄŸer dünya ülkeleri arasındaki sıralamalarını ve endeks deÄŸerlerini karşılaÅŸtırmaktır.

​

Ekonomik büyümeyi etkileyen bütün bu ana faktörleri ve bunları oluÅŸturan alt faktörleri incelediÄŸimizde aklımıza gelen ilk soru Türkiye’nin 2000 - 2020 yıllarını kapsayan dönemde ekonomik büyüme yönünde nasıl bir performans sergilediÄŸidir. Åžekil 1a’daki grafik Türkiye’nin BRICS + MINT kısaltması ile tabir edilen Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve Meksika, Endonezya, Nijerya ile beraber yarattığı ABD Doları cinsinden toplam Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içerisinden yüzde kaç pay aldığını göstermektedir. Basitçe bu dokuz ülkenin yıl içerisinde yarattığı 100 birimlik hasılanın yüzde kaçını Türkiye pay olarak alabilmiÅŸtir.  Hesaplama yapılan ilk yıl 2000 olup, bu yılda Türkiye toplam refahın %6,92’sine sahipken, 2001 yılında yaÅŸanan ekonomik krizle bu oran %5’e düÅŸmüÅŸtür. Mayıs 2001'de "Güçlü Ekonomiye GeçiÅŸ Programı" ve ardından uygulamaya konulan yapısal reformlarla toparlanmanın baÅŸladığı, 2002 ve sonrasında özellikle 2008 krizine kadar geçen dönemde bu oran yüzde 6-7’lerin üzerinde gerçekleÅŸmiÅŸtir. Ancak 2002-2008 yılları arasında yaratılan refah payı 2008 yılında yaÅŸanan küresel çaplı finansal kriz sonrası devamlı azalmaya baÅŸlamış, 2020 yılına geldiÄŸimizde ise %3’lere kadar düÅŸmüÅŸtür. Yapısal kırılmanın 2006 yılıyla baÅŸladığı, 2002-2005 yılları arasında yaÅŸanan refahın bir daha yakalanamadığı görülmüÅŸtür. 

selil 1a.jpg

Åžekil 1a: BRICS+MINT Ülkelerinin Yarattığı GSYÄ°H Ä°çerisinde Yıllar Ä°tibariyle Türkiye'nin Payı

 

Bu aÅŸamada, 2005 sonrası refah kaybına uÄŸrayan Türkiye’yi diÄŸer ülkelerle karşılaÅŸtırdığımızda bu kaybı kendi lehine çeviren ülke veya ülkelerin kimler olduÄŸuna göz atmakta yarar vardır. AÅŸağıdaki Åžekil 1b net bir ÅŸekilde BRICS+MINT ülkelerinin yarattığı milli gelir içerisindeki Çin’in yükselen payını göstermektedir. 2000 – 2007 arasında yüzde 30-35 bandında pay alan Çin, grafikte de görüldüÄŸü üzere 2008 yılında yaÅŸanan küresel krizi fırsata çeviren, kriz sonrası toplam refahtan aldığı payını istikrarlı bir ÅŸekilde yükselten, 2020’ye geldiÄŸimizde BRICS-MINT ülkelerinin yarattığı toplam refahın yüzde 60’ına sahip olduÄŸunu gösteren bir baÅŸarı öyküsüne imza atmıştır. Çin’in son 20 yıl içerisinde yüzde 30’luk payının yüzde 60’lara çıkmasının ardında yatan faktörlerin neler olduÄŸunu incelemekte ve Türkiye olarak bu deÄŸiÅŸimden nasıl bir ders çıkarmamız gerektiÄŸini tespit etmekte yarar vardır. Nitekim bu çalışma gerek Türkiye’nin gerekse Çin’in ekonomik büyümesine katkı saÄŸlayan birçok faktörü inceleyen ve bu faktörlerdeki deÄŸiÅŸimlerin ülkeleri nasıl bir gerçeklikle baÅŸbaÅŸa bıraktığını gösterme gayretindedir.

selil 1b.jpg

G20 ülkesi Türkiye dünya ekonomileri sıralamasında ilk 20’de yer almasına raÄŸmen kitapta incelenen 29 endeks arasında baÅŸarılı olduÄŸu tek endeks Gayri Safi Sermaye Yatırımıdır. G20 ülkeleri için “baÅŸarı faktörü” herhangi bir endeks sıralamasında ilk 20’de yer almaktır. Her ne kadar bazı endeksler ilk 20’de baÅŸarı faktörü düÅŸük ülkelere yer verse de, genel olarak endeksler baÅŸarılı ülkeleri ön sıralarda gösterme gayretindedir. Gayri Safi Sermaye Yatırımını ölçen endekste Türkiye’nin sıralaması 20/177 olup, endeks ekonomideki sabit varlıklarına yapılan ilaveler ile stok seviyesindeki net deÄŸiÅŸikliklerden oluÅŸur. Sabit varlıklar arasında arazi iyileÅŸtirmeleri, tesis kurulumları, makine ve ekipman alımları; okullar, ofisler, hastaneler, özel konutlar, ticari ve endüstriyel binalar dahil olmak üzere otoyolların, demiryollarının, köprülerin, tünellerin ve benzerlerinin inÅŸasına yapılan yatırımları ölçer.

​

G20 ülkesi Çin’in kitapta incelenen 29 endeks arasında baÅŸarılı olduÄŸu endeksler sırasıyla; Pisa Okuma Performansı, Pisa Matematik Performansı, Pisa Bilim Performansı, Borsa Kapitalizasyonu GSYÄ°H’nın Yüzdesi, Gayri Safi Sermaye Yatırımı, Toplam Faktör VerimliliÄŸi Artışı, Ekonomik Kompleksite Endeksi, Global Ä°novasyon Endeksi’dir. Çin’in baÅŸarı faktörü eÄŸitime, bilime, yüksek katma deÄŸer yaratan sanayi üretimine ve teknolojiye yatırım yaparak, inovasyonu geliÅŸtirmek, Toplam Faktör VerimliliÄŸini artırmak, Ekonomik katma deÄŸeri yüksek sofistike ürünler (Çin’in ürettiÄŸi yüksek teknolojili ürünlerinin ihracatındaki payı %31 düzeyindedir) satarak zenginleÅŸmek ve bu zenginlikle Gayri Safi Sermaye Yatırımları yapıp ülkenin alt yapısını geliÅŸtirmektir. Burada Türkiye’nin düÅŸtüÄŸü yanılgı ise son 20 yılda hayata geçirilen Gayri Safi Sermaye Yatırımlarını borçlanarak (Özel sektör yatırımlarında direk borçlanma, kamu yatırımlarında ise Kamu Özel Ä°ÅŸbirliÄŸi Projeleriyle dolaylı borçlanma) finanse etmesidir. Sermaye kullanımını altyapının geliÅŸimine yönelik Gayri Safi Sermaye Yatırımlarına tahsis eden Türkiye maalesef eÄŸitimi, bilimsel geliÅŸimi, yüksek katma deÄŸer yaratan sanayi üretimini (Türkiye’nin ürettiÄŸi yüksek teknolojili ürünlerinin ihracatındaki payı 2018 yılı itibariyle %3,5 düzeyindedir), AR-GE ve inovasyonu geliÅŸtirici faaliyetleri ikinci planda bırakmıştır. Kaynaklarını Gayri Safi Sermaye Yatırımları üzerinde harcayan Türkiye saydığımız bu alanlara yeterince kaynak tahsisi yap(a)mamıştır. Aslında, geçen sürede gerek özel sektör gerekse kamu tarafından yüksek katma deÄŸer yaratan alanlara yatırım yapılmış olsaydı, bugünkü Gayri Safi Sermaye Yatırımlarını borçlanarak finanse etmek yerine bu alanlardan elde edilen kazançlarla ve özkaynak birikimiyle bu yatırımların büyük bir bölümünü borçlanmadan gerçekleÅŸtirebilme imkanı yaratılabilirdi.

endeks sıralamaları 1.jpg
endeks sıralamaları 2.jpg

Seçili Endekslerle Türkiye – Çin KarşılaÅŸtırması (Gösterim Endeks DeÄŸerleri ve Ülke Sıralamalarıyla yapılmıştır)

tanırım grafik sıralama 1.jpg
tanırım grafik sıralama 2.jpg
tanırım grafik sıralama 3.jpg

Çalışmada kullanılan endeks deÄŸer verilere ulaşımın en son 2020 yılı olması nedeniyle çalışmanın zaman dilimi 2000-2020 yılları olarak belirlenmiÅŸtir. Kitapta, yirmi yıllık süreçte Türkiye ekonomisindeki geliÅŸimi gösteren 29 endeksin, 7 tanesinde olumlu yönde artış, 2 tanesinde herhangi bir deÄŸiÅŸimin olmadığı, 20 tanesinde ise olumsuz yönde azalış olduÄŸu gözlemlenmiÅŸtir.

​

Endeksleri Yayınlayan KuruluÅŸlar;  The International Monetary Fund, World Bank Data, Kof Swiss Economic Institute, Fraser Institute, OECD, Penn World Table, United Nations Development Programme, The Conference Board Total Economy Database, The Atlas Of Economic Complexity, Fund For Peace,  World Economic Forum, Cornell University, INSEAD, WIPO

​

​

Ä°letiÅŸim

Dr. Nimet ÇAKIR

​

Prof.Dr. Güray KÜÇÜKKOCAOÄžLU

qr kodu.jpg

Teşekkürler.

bottom of page